Bir günlüğüne Avrupa DMS Strateji Planını görüşmek üzere Maidenhead Nortel Ofisindeyim.
22 Mart sabahı başlayan toplantı Avrupa'da DMS ürününü Telekom Operatörlerine konumlandırmaya çalışan Nortel ülke yöneticileri ile birlikte ortak olarak katılıyoruz
Türkiye sunumu doğal olarak en uzunu, yaşanmış deneyimler, elde edilmiş başarılı müşteri memnuniyeti. Yerelleştirme, üretim, tasarım, test sonucunda yaygın olarak ülkenin her köşesinde hizmet veren iletişim sistemleri. Bizden başarı kriterlerini anlatmamızı rica ediyorlar.
Netaş tanınırlığı ve teknoloji bilinebilirliği Nortel yöneticiler için mükemmel bir başarı öyküsü, her yönü ile yaşanmış deneyim vurgulanıyor. Böylece Türkiye'de ki süreç örnek olarak alınıyor ve diğer ülkelerden benzer yaklaşım çalışması isteniyor. Elbette sayısal olarak üretim hacimlerinin Türkiye seviyesine yaklaşabilmesi oldukça uzak görünüyor. Hal böyle olunca Türkiye merkezli mükemmeliyet merkezi kavramı tartışılıyor, bize yeni imkanlar sağlayacak yaklaşım.
Bende Kanada DMS ile ilgili neler planlıyor haberdar oluyorum, özellikle uzak doğu pazarlarını irdelemek fırsatı buluyorum. Her ülkenin şartları farklı olması neticesinde onayların en kadar karmaşık olduğunun altını çiziyorum, deneyimlerimizi paylaşabileceğimiz yapıların kurulabileceği ve araştırılması konusunun çalışılmasına karar veriliyor.
21 March 1991
15 March 1991
Ankara - Turgut Özal Bakü 15 Mart 1991
Sayın Turgut Özal Moskova üzerinden Bakü'ye geçiyor. PTT Genel Müdürü Emin Başar talimat veriyor. Sayın Özal Bakü'den ilk konuşmayı Ankara'ya yapacak. Bütün çabalarımıza rağmen bağlantıyı sağlayamıyoruz.
15 Mart sabah Ankara'ya gidiyorum direkt Ulus Santralındayım. Osman Gözüm ve Mehmet Taşaltın bağlantı için büyük bir uğraş veriyorlar. Ermenistan, Karabağ, Laçin Koridorundan geçen Radyolink verimsiz çalışıyor ve konuşmaları algılamakta sıkıntı çekiyoruz. Bakü'den numara çevirmek ise imkansız. Bakü'de bulunan Netaş'lı arkadaşımız Mehmet Günesen ile temastayız.
Kendisinden sorunu rahatlatacak bir çözüm rica ediyoruz ve bir adet DTMF telefon bulmasını talep ediyoruz. Amacımız Ankara'dan cevir sesini Bakü'ye uzatmak ve DTMF tonları ile numaraları almak. Hepimizin akıl almaz diyebileceği olay gerçekleşiyor ve Bakü'de bir tane DTMF telefon bulunamıyor. Sorun ciddi ne yapalım? 15 Mart akşam ve gece hiç uyumuyoruz ve sabahı santralde ediyoruz.
16 Mart sabah, Mehmet Taşaltın müthiş bir fikirle ortaya çıkıyor ve teknoloji seviyemizi düşürelim Ankara DMS yerine XBAR kullanalım önerisini getiriyor. Çevir sesi verip numaraları toplayan "Originating Register" OR Bakü'ye tahsis ediliyor ve çevir sesi Bakü'ye uzanıyor. Bakü'deki çevirmeli telefon kapalı, açık fark etmeden çevir sesini sürekli alıyor, alıyor. telefon kaldırılıp ilk numara çevrilmeye başlandığında ben elle çevir sesini kesiyorum ve darbeleri sayıyorum. sonrasında çevrilen rakamı Ankara'daki DTMF telefondan DMS santraline gönderiyorum ve iki devreyi birbirine bağlayarak görüşmeyi sağlıyoruz.
Emin Başer Bakü'de denemeye başlayana kadar sistem çalışmıyor, ancak Sayın Turgut Özal salona girip telefonu kaldırınca Emin Başer bu kadar çabuk çevir sesi gelmesinden kuşkuya düştü "bunda bir şeyler var diye bana baktı" olarak daha sonra bize anlattı. Ben rakamları sayıyorum ve numarayı tekrar tuşluyorum ve çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Başbakanımız Yıldırım Akbulut ile ilk görüşmeyi yapıyor. Sevinçten ayağa kalkıyoruz ve gözyaşlarımız tutamıyoruz.
Tam her şey bitti derken Netaş Genel Müdürümüz Brian Damrel bende bir Kanada'yı aramak istiyorum diyor. Bende panik rakamları sayıyorum, tekrar tuşluyorum ve ve Bakü ile Kanada direkt görüşüyor. Daha sonra bir iki görüşme daha yapılıyor ve bağlantıyı sonlandırıyoruz. 16 Mart uçakla İstanbul'a dönüyorum.
Türkiye dönüşü konuyu Emin Başer'e anlatıyoruz ve kendisinden övgü ve helal olsun dönüşü alınca ne kadar büyük bir görevi yerine getirdiğimiz fark ediyoruz. Azerbaycan/Türkiye ilk görüşme tarih yazılıyor ve sonrasında iletişim hızla gelişiyor.
15 Mart sabah Ankara'ya gidiyorum direkt Ulus Santralındayım. Osman Gözüm ve Mehmet Taşaltın bağlantı için büyük bir uğraş veriyorlar. Ermenistan, Karabağ, Laçin Koridorundan geçen Radyolink verimsiz çalışıyor ve konuşmaları algılamakta sıkıntı çekiyoruz. Bakü'den numara çevirmek ise imkansız. Bakü'de bulunan Netaş'lı arkadaşımız Mehmet Günesen ile temastayız.
Kendisinden sorunu rahatlatacak bir çözüm rica ediyoruz ve bir adet DTMF telefon bulmasını talep ediyoruz. Amacımız Ankara'dan cevir sesini Bakü'ye uzatmak ve DTMF tonları ile numaraları almak. Hepimizin akıl almaz diyebileceği olay gerçekleşiyor ve Bakü'de bir tane DTMF telefon bulunamıyor. Sorun ciddi ne yapalım? 15 Mart akşam ve gece hiç uyumuyoruz ve sabahı santralde ediyoruz.
16 Mart sabah, Mehmet Taşaltın müthiş bir fikirle ortaya çıkıyor ve teknoloji seviyemizi düşürelim Ankara DMS yerine XBAR kullanalım önerisini getiriyor. Çevir sesi verip numaraları toplayan "Originating Register" OR Bakü'ye tahsis ediliyor ve çevir sesi Bakü'ye uzanıyor. Bakü'deki çevirmeli telefon kapalı, açık fark etmeden çevir sesini sürekli alıyor, alıyor. telefon kaldırılıp ilk numara çevrilmeye başlandığında ben elle çevir sesini kesiyorum ve darbeleri sayıyorum. sonrasında çevrilen rakamı Ankara'daki DTMF telefondan DMS santraline gönderiyorum ve iki devreyi birbirine bağlayarak görüşmeyi sağlıyoruz.
Emin Başer Bakü'de denemeye başlayana kadar sistem çalışmıyor, ancak Sayın Turgut Özal salona girip telefonu kaldırınca Emin Başer bu kadar çabuk çevir sesi gelmesinden kuşkuya düştü "bunda bir şeyler var diye bana baktı" olarak daha sonra bize anlattı. Ben rakamları sayıyorum ve numarayı tekrar tuşluyorum ve çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Başbakanımız Yıldırım Akbulut ile ilk görüşmeyi yapıyor. Sevinçten ayağa kalkıyoruz ve gözyaşlarımız tutamıyoruz.
Tam her şey bitti derken Netaş Genel Müdürümüz Brian Damrel bende bir Kanada'yı aramak istiyorum diyor. Bende panik rakamları sayıyorum, tekrar tuşluyorum ve ve Bakü ile Kanada direkt görüşüyor. Daha sonra bir iki görüşme daha yapılıyor ve bağlantıyı sonlandırıyoruz. 16 Mart uçakla İstanbul'a dönüyorum.
Türkiye dönüşü konuyu Emin Başer'e anlatıyoruz ve kendisinden övgü ve helal olsun dönüşü alınca ne kadar büyük bir görevi yerine getirdiğimiz fark ediyoruz. Azerbaycan/Türkiye ilk görüşme tarih yazılıyor ve sonrasında iletişim hızla gelişiyor.
Subscribe to:
Posts (Atom)