1 Ağustos tarihinde benzeri bulunmayan yeni bir göreve başlamanın heyecanı içinde Cisco iş yaşantıma başlıyorum. Hemen ardından etkisinden uzun süre kurtulamadığımız 16 Ağustos depremi, yitirilen masum canlar.İlk iş olarak Türk Telekom ile konuşarak ve imkanlarımız zorlayarak hasara uğramış kent için Adapazarı lisesine veri iletişim sistemleri kurmak oluyor.
Cisco mali yılının başlangıcı Ağustos ayı itibari ile olduğu için bütün ülke çalışanlarının San Francisco'daki satış konferansına katılıyorlar.
Paris üzerinden uzun bir uçuş sonrasında İstanbul'a çok benzeyen San Francisco şehrindeyim. San Hose yerleşkesinde Cisco City görmeye değer dağıtık binaları ve çevreye saygılı mimarisi ile bilgelik merkezi. Çalışan ekiplerdeki olumlu enerjinin varlığını vakit geçirmeden anlıyorum. Yapmacıksız, sonuç odaklı, yardımsever, konularında uzman yaklaşımları hemen seziliyor. Cisco'yu kavramak, binaları gezmek kadar kolay, konumu ne olursa olsun yöneticilerin hiç bir farkı bulunmuyor. Kapılar sürekli açık, beklenti her koşulda müşteri memnuniyeti.
Bir hafta boyunca farklı toplantılara katılarak ortamı, çalışanları, kültürü, altyapıyı, birlikte görev yapacağımız yurt dışı ekibini tanımaya, öğrenmeye çalışıyorum. Ustalıkla yönetilen satış süreci, haftalık programlar, yeni dünya şirketi olmanın sırları. Yetki ve sorumlulukların tanımı, yönetimin girişimci felsefesi ile icrası. Devasa ölçekler içinde özenle hazırlanmış etkin verimli takımlar.
Kaygılarımdan tamamen kurtulmuş olarak, yeni görevime alçak gönüllülük ile başlamak üzere Türkiye dönüşü başlıyor.
Dönüş öncesinde Swisscom ile yapılan toplantıya davet ediliyorum, sunumları dinliyorum ve müşterinin ne kadar farklı, katma değerli servisler konusunda ise duyarlı olduğunu gözlemliyorum.
Türkiye sınırları içinde bulunmanın hemen ertesi günü Türk Telekom yöneticisi Kasım Toprak ile buluşarak Adapazarı ve Gölcük ziyareti gerçekleştiriyoruz. Cisco ürünleri iletişimi sağlayarak yardım ekiplerinin işini kolaylaştırmaya devam ediyorlar.
İzlediğimiz görüntü korkunç, yeniden başlamak için kolları sıvamaktan ve acıları unutmaktan başka çare yok. Telefon santrallerinde gördüğüm yıkılmış sistemlerin tablosu unutulacak gibi değil.
Ancak bir gerçek göz ardı edilemeyecek kadar net DMS 100 sistemleri çatıların arasına yerleştirilen deprem titreşim sönümlendirici ek teçhizat ile dimdik ayakta. Netaş müşterisine en zorlu doğa güçleri karşısında bile hizmeti götürmenin gururunu yaşıyor.
