Ekonomi tarihimizin en büyük krizlerinde birisini daha yaşamak zorunda kalıyoruz.
14 Şubat 2001 Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan Anayasa Kitapçığı tartışması inanılmaz bir bunalım yaratıyor. Dolar 696 KTL den 900 KTL ye süratle çıkıyor. Gecelik faizler %7500 seviyesine tırmanıyor ve birçok şirket finansal yükün altından kalkamayarak iş hayatına veda ediyor.
Cisco mali yılı üçüncü çeyrek içinde sıkıntılar hemen başlıyor. Satış tahminleri %70 oranında azalıyor, belki daha da zorlu geçecek. Küresel piyasalarda yavaşlık kendisini gösteriyor, sessizliğin ardından fırtınanın çıkacağı kesin. Cisco dünya çapında küçülmeye gideceğini açıklıyor.
Kısa sürede sıkıntıya tanı koyabilmek, yeniden gerçekçi varsayımlar yapabilmek neredeyse imkansız. Umutsuzluğa kapılmadan sinirlerimiz hakim olarak seçenekleri çalışıyoruz. Bölge direktörümüz ile sürekli iletişim içinde bulunmak, ihtimamla defalarca yeniden hesap yapmak. Hazırladığım belge sayısı kaç adete ulaştı anımsamıyorum. Meydana gelen sıkıntılar küresel daralma çalışması güçlükle tamamlanıyor. Bütün ülkelerde kadroların yarı yarıya azaltılması kararı bilgisini üzülerek, yüreğimiz yanarak, acı haberi, alıyoruz.
Dürüstlükle ifade etmek gerekirse yaşadığım çelişki duygusal bunalım seviyesinde. Seçim yapmak, kararı bildirmek başlı başına kalbimi sıkıştırıyor, sanırım iş yaşantımda karşılaştığım en derin kasavet bu dönem. Sürecin uygulaması kabulleneceğim normal karşılayacağım gibi değil.
Bölge İnsan Kaynakları esaslar belirlenmiş olarak İstanbul'a geliyorlar, önerilerim doğrultusunda değişiklikler yapılıyor.
Cisco "Outplacement" hizmeti olarak ayrılan uzmanlarımız ile daha hızlı imkanlar araştırmak üzere bir araya geliyoruz ve elimizden geldiğince sıkıntılı dönemin hızlı atlatılması için imkan yaratmaya çalışıyoruz.
Sonuç olarak ayrılan bütün arkadaşlarımız kendilerine uygun konumlarda iş yaşantılarına devam ediyorlar. Geride kalan izler ise hiç bir zaman belleklerden silinmeyecek.