Patron Bizi Gözetliyor
Şimdi, iş dünyasından, uluslararası bir şirketin bana çok çarpıcı gelen çalışma tarzından söz edeyim...
Bilgisayar ağı ve güvenliği sektörünün devi Cisco Sistems'in Türkiye Genel Müdürü Suat Baysan ve ekibiyle sohbet ediyoruz. Baysan konuşuyor:
‘‘İşimizi yapmamız için şirket merkezinde bulunmamız asla şart değil. Dünyanın neresinde olursak olalım, lap top (dizüstü bilgisayar) ve cep telefonuyla işimizi görüyoruz. Cisco'nun Dünya Başkanı John Chambers bile her an bize bir mesaj mesafesinde. O ABD'den talimat veriyor, anında lap top'ta görüyoruz. Bizim ona aktardığımız konular, çok kısa sürede sonuçlanıyor. Yasaların gerektirdiği sözleşmeler dışında hiç kağıt kullanılmıyor. İşler elektronik ortamda yürüyor. Zaman kaybımız olmuyor.’’
Baysan, piyasa için önemli bir başka prensiplerini de şöyle anlatıyor:
‘‘Bizde vade 23 gündür. Cisco Sistems, dünyanın hiçbir yerinde 23 gün kuralını bozmaz. Eğer müşterimiz daha uzun vade isterse faktoring şirketlerini devreye sokarız. Alacağımızı yüzde 1 eksiğine faktoring şirketine devredip, 23 gün kuralına uyarız. Bu kural, 21 milyar dolarla Cisco Sistems'i dünyada nakit varlığı en yüksek ikinci şirket yaptı.’’
Cisco Dünya Başkanı'nın şu sözü şirket çalışanlarının sloganı: ‘‘You are connected, or not connected. If you are connected, you are connected.’’
Türkçesi: ‘‘Ya bağlısın, ya değilsin. Eğer bağlı isen, bağlısındır.’’
Başkan, ‘‘Siz lap top'unuzla Cisco'ya bağlı olun yeter. Arkadaşınız, yöneticiniz ve ben hep size ulaşırız. Şirketin işi yürür’’ demek istiyor.
Aradaki uçuruma bakın...
Bir tarafta anlatırken bile Etimesgut'a 15 dakikada giden bakanlar...
Diğer tarafta, ‘‘bağlı olun yeter’’ deyip işi zirveye taşıyanlar...
Daha fırınlar dolusu ekmek yememiz gerekiyor değil mi?