İstanbul karmaşasından kurtulup, sakin bir gün geçirmek üzere hedefimizde ada var. Bostancı iskelesinde buluşup temiz hava ve sessizliğe kavuşmayı heyecanla bekliyoruz. Yolculuğumuz deniz üzerinde devam ederken esen rüzgar nisan ayının serinliğini hatırlatıyor.
Neyse ki havanın ılıman oluşundan giysilerimle hazırlıklıyız. Önemli olan yağmur sürpriziyle karşılaşmamak. Ancak yağış ta olsa hiç bir şey fark etmeyecek. Günün tadını çıkarmamıza engel değil. dostlarımızla birlikte geçireceğimiz zaman her şeyden daha kıymetli. Ailelerin bir arya gelmesi elbette daha nasıl sürdürülebilir projeler yapabiliriz konularıyla devam ediyor. Gençlere, ihtiyaç sahiplerine faydalı olabilmek önceliğimiz.
Harika bir Kahvaltı yapıyoruz, çaylarımızı yudumlarken İstanbul manzarasına bakarak düşünmekten de kendimizi alamıyoruz. Keşke yaşadığımız mekanlar da böylesine rahat ve huzurlu olabilse. araç gürültüsünden tutunda, tozu toprağı birbirine karışmış bir ortam nasıl bu duruma geldi gözlerimiz önünde canlanıyor.
Kahvaltı sonrasında elbette uzun yürüyüş neşemizi arttırıyor. Güzel mimari eserler arasında yeniden umutlanıyoruz. Her köşesinin ormanla kapsandığı adanın böylece korunması en büyük dileğimiz.
Dönüşümüzde iskelede gemimizi beklerken kalabalık insanlar arasında tanıdık arıyoruz. düzgün giyimleri, güler yüzleri, mutlukları neden ada yaşamını seçtiklerinin cevabı gibi.
Farklı bir cumartesi yaşamanın duygusal izlenimleri ile adadan ayrılıyoruz. dönüş yolculuğumuz biraz daha sessiz ve konuşmasız geçiyor. Sanki sezgilerimiz bize bir şeyler söylemek ister gibi. Bostancı iskelesinde bizi karşılayan martılar da aynı soruları mı soruyorlar? Doğaya sahip çıkın.