Suat Baysan, Telekom sektörünün duayenlerinden bir isim… Nortel/Netaş’ta AR-GE ve Satış Pazarlama alanlarında üst düzey yönetici olarak görev alan Baysan, daha sonra CİSCO’da Ülke Müdürü, Teknoloji Holding’te de CEO’luk yaptı. Halen Anel Grup şirketlerinden Aneltech’in Yönetim Kurulu Üyeliği görevini sürdüren Baysan, aynı zamanda da şirketin Genel Müdürü. Suat Baysan bir yandan da Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin (TESİD) Başkanlığını üstlenmiş durumda…
Suat Baysan ile yaptığımız sohbet, pek çok konuda derin vizyon içeriyor. Çok zevk aldığım bu sohbetin, siz turk.internet.com okuyucularına da bir şeyler katacağına inanıyorum.
turk.internet.com : 2009'da Telekom sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Suat Baysan : 2009 yılında çok büyük bir değişim olacağına inanıyorum. Bu değişimi de muhtemelen müşterilere sunulan hizmetler belirleyecek. 3G ile birlikte, geniş bandın daha aktif olacağına, GSM ile sabit telefon hizmeti veren ağın çok büyük bir rekabete gireceğini ve eskiden çok belirli sınırları olan pazar dağılımın, artık iç içe geçeceğine ve gri alanlar oluşacağına inanıyorum.
Turk.internet.com : Bu değişimi sürükleyen ne olacak?
Suat Baysan : Bunu sürükleyen 2 büyük olay var :
1)Teknoloji çünkü terminal cihazlarında büyük bir değişim yaşanacak.
2)Pazardaki ihtiyaçlar.
Türkiye'nin nüfus rakamları yeni yayınlandı. Buna göre, nüfusun yarısı 28 yaş altında. Bu neyi gösteriyor? İnternetle doğanlar yani Internet natives inanılmaz bir sayıya geldi. Internet kullanıcılarının en çok kullanacakları katma değerli hizmetler; görüntü hizmetleri ile profesyonel uygulamalara kesintisiz ulaşım. Ses ve klasik anlamdaki veri, artık yerini katma değerli geniş banta hizmetlere bırakıyor.
Pazar değişimi operatörler için bir fırsata dönüşüyor ve yeni oluşan gereksinimlerde daha büyük bir pazar payı almak için yeni teknolojilere yatırım yapıyorlar. Rakiplerin önüne nasıl geçeceğini bulan başarılı olacak. Özetle küresel ekonomik krizle boğuştuğumuz bir dönemde Telekom sektörünün dönüm noktası 2009 yılı olacak.
Turk.internet.com : Türkiye'nin telekom sektöründe insan kaynağı ne durumda?
Suat Baysan : Türkiye’de uzun yıllardır çok iyi eğitim almış mühendislik ekipleri var.
Ancak orta kademe yöneticilerinde kavramsal konulardaki yetkinliklerin daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Kavramları, iş ve Pazar mimarisini tartışma yönünde eksiklerimizi hızla kapamalıyız. Ancak bu şekilde şirketlerimiz uluslar arası alanlarda daha rekabetçi yapabiliriz.
Telekom sektörünün gelişmesi ile birlikte diğer sektörlerin de bu gelişmeye paralel olarak verimliliklerini artırmaları ve süreçlerini çevrim içi yapmaları sayesinde gelişmelerini hızlandırmaları beklemekteyim. Çünkü, telekom sektörü diğer bütün dikey sektörleri yatay olarak keser ve direkt iş yapış tarzını etkiler. Böylece ihracat kapasitemizde rakip ülkelerle kıyaslandığında aynı alt yapı sayesinde geri kalmamış olur. Sonuç olarak başarı karın artmasına, karın da yeni teknoloji geliştirme ve AR-GE'ye de yansımasına sebep olur.
Turk.internet.com : Son dönemde AR-GE'ye bakış açısının değiştiğini ve detayı yoğunlaşmış fikirler ileri sürüldüğünü görüyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Suat Baysan : Ülkemizde AR-GE’ye yaklaşımda çok ciddi değişiklik görüyorum. Örneğin bu yılki TESID “Yenilikçilik Yaratıcılık” ödüllerine rekor sayıda başvuru oldu. Açıkçası önce bu değişime şaşırmakla birlikte, Türkiye'de firmalarımızın yeni ürünlere, tasarım faaliyetlerine daha sıcak baktığını ve yeni ürünlerin biran önce pazara sunulmasını istediklerini gözlemledik. Elektronik, telekom, bilişim alanında zaten yenilikçilik oturmuş kavramlardı, yeni gelişmeler sürecin hızlandığını ve yönetimlerin yenilikçiliği daha önemsediği ortaya çıkıyor.
Sırası gelmişken bir şey söylemek istiyorum : Inovasyon kavramının binlerce tarifi yapılabilir ve bu konuda bir çok süreç ve sistem oluşturulmaya çalışılabilir. Ancak ben, sistem ve süreç ne olursa olsun sonuç olarak “INNOVASYON” un ölçülmesi için çok basit bir formül önereceğim. Sanırım Innovasyon bu kadar kolay hiç kimse tarafında ölçülmüyor.
- Inovasyon=Yeni ürünlerden elde edilen satışlar/ toplam satışlardır.
Bu kadar basittir.
Yeni ürünler de = bir yıl önce pazara sunduğunuz ürünlerdir.
Ayrıca ürün üzerinde değişiklik yapmak da yeni ürün anlamına gelmez.
Eğer, yeni ürünlerden elde edilen gelir, toplam gelirlerin en az %30’unda veya daha yüksekse, bu şirkete INNOVATIVE şirket diyebiliriz. Bu oranı %50’nin üzerine çıkarmayı başaran firmaların küresel, bölgesel anlamda bir oyuncu olacağı da kaçınılmaz bir gerçektir.