Burçlar gerçekten değişiyor mu?
Gökyüzünde her daim hiç duraksamadan genişlemeye
devam eden evren benzersiz, akıl erdirilmez gizemini sergilemeyi sürdürüyor.
Hiçbir şeyden hiçlikten başlayan serüven sonsuza değin baki kalacak. Devasa
galaksilerden maddenin en küçük bölünmez parçası elektrona kadar her şey
eksenler, yörüngeler üzerinde dönmekteler.
Dünyamız, 4,5 Milyar yıldır enerji ve yaşam
kaynağımız Güneşin ve dahi kendisinin etrafında aynı şekilde bize hiç
hissettirmeden, özenle, saflıkla kaynaklarını kana kana kullanmamız için
hazırlamadı mı? Nadide doğal güzellikleri duyumsadık mı? Yoksa hoyratça
adaletsizce, bilinçsiz tüketimi mi tercih ettik? Mavi gezegen, mavi gökyüzü,
mavi deryalar, gece gündüz oluşumu için kendi etrafından yaklaşık saatte 1,800
km hızla dönerken hiçte aldırış etmeden didinmedi mi? Kaldı ki mevsimlerin
oluşması için 23,5 derecelik yatık ekseni ile yörüngede yaklaşık saatte 100,000
km hızla harikalar yaratmıyor mu?
Yaşlı dünyamızın hareketleri bize öğretilen
kalıpların çerçevesinde olmadığını artık bilimsel gerçeğinden öğreniyoruz.
Dünyamızın kendi etrafında dönerken yalpaladığı (Precession) artık bir sezgi
değil ve rakamsal olarak ifade edilen bütün verilerin ayrıntılarının olduğunu
kavramış durumdayız. İşte bu sebepledir ki dünyamız güneşimizin etrafında
dönüşü esnasında iki farklı yıl yaşanmaktadır. Bir tam çevrimi 360 derece
döngüsünü tamamlaması yani dairesel, çevresel yıl (Tropical Year) ile kuzey
yarım kürede en kısa gün olarak ifade ettiğimiz konuma 21 Aralık gününe varma
süresi mevsimsel yıl (Side Real Year) olarak belirlenmiştir. Mevsimsel yıl
konumuna erişen dünyamızın çevresel konuma erişmesi için 20 dakika daha geçmesi gerektiği zahmetsizce
ölçülebilmektedir.
Burçlar, dünyamızdan güneşe doğru bakıldığında,
sanki dünya hareketsiz ve sabitmişte güneş yıldız kümesi içinde hareket
ediyormuş gibi yorumladığımızda, güneşin arkasında oluşan takımyıldızlara
verilen isimlerdir. Burçlar 19. Yüzyılda tanımlamasının ardından yaşamımızın
kaçınılmaz gereksinimi olarak ortaya çıkmıştır. Her 21 Aralık günü gökyüzünü
gözlemlediğimizde şaşırtıcı olmaktan çıkmış olarak güneşin yıldız kümesi içinde
20 dakika daha geriye düşmüş olduğunu açık ve net olarak fark edilebilmektedir.
Kısaca her yıl Oğlak burcu 20 dakika Yay burcuna doğru kaymaktadır.
İşte bu kayma sistemini ilk keşfeden Mayalar
sürecin bir tam yılı tamamlamasını hesaplayabilmiş ve sürenin 25,700 yıl
sürdüğünü yazı ile belgelemişlerdir. Sisteme Büyük Yıl adı verilmiştir. İçimizdeki merakı giderecek olan sorunun
cevabını ise yukarıda anlatılanlardan çıkarım olarak tamamlayalım. Bir yılda 20
dakika geç yörüngesel yılını tamamlayan dünyamız bir tam ayı gecikmeli olarak
2160 yılda bitirebilmektedir. Özetle Oğlak burcunun tam olarak Yay burcu olarak
tescil edilmesi ve dahi diğer bütün burçların bir önceki burç olarak anılması
4180 yılında mümkün olacaktır.
Aceleye, endişeye gerek yok, gökyüzü için şimdi
rahat uyuma vaktidir, nasıl olsa dünyevi meseleler bizi uyanık tutmakta
ısrarcı olacaktır.
Yunus Emre ile Bitirelim.
İlim İlim Bilmektir
İlim Kendin Bilmektir
Sen kendin bilmezsen
Ya nice okumaktır