İnterstellar
Christopher Nolan için zaman şaşırtıcı
işleyiş biçimi nedeniyle özgürce kurgularda gündeme gelen alışkanlık olmaya
devam ediyor. 2020 yılı içinde uzun çalışmanın karşılığı olarak yayınlanan
TENET deneyiminin kavranması, anlaşılması ve anlatılabilmesi neredeyse hayal
gücümüzün sınırlarına dayandırılıyor. Bir sonraki ay değineceğimiz filmi
şimdilik park edelim. 2014 yılında izlenime sunulan İnterstellar’ın fizik kuramları
ile örtüşen yönlerini hatırlamamız TENET ile buluşmamızı kolaylaştıracaktır.
Evrenimizde bilimsel gerçeklerle örtüşen, matematik denklemler vasıtasıyla açıklanabilen unsurların karmaşıklığının farkındayız. Sorgulama, bilinmeyeni gün yüzüne çıkarma ve merakımız ise kesintisiz ivmelenmesini sürdürüyor. Evrenimizde sayısız gizemli cisimlerin bulunduğu bilincine sahibiz. İçlerinde bir tanesinin esrarı çözülebilecek gibi görünmüyor. “Kara Delik”.
Bilim insanı Albert Einstein, Genel
Görecelik Teorisi ile yerçekimini mekânzaman düzlemi içindeki kütlelerin
oluşturduğu eğimler olarak açıklamıştı. Kütlenin büyüklüğü eğimin ve oluşan
bükülmenin derinliğini belirliyordu. Albert Einstein’ın matematiksel kurallar kapsamında
kanıtladığı yerçekiminin ışığı dahi bükmesinin deneysel kanıtı 29 Mayıs 1919
tarihinde Bilim İnsanı Arthur Stanley Eddington tarafından tamamlanmıştır. Tam
güneş tutulmasını Batı Afrika’da resmederek teori ile deneysel bulguların
örtüştüğünü ve Albert Einstein’ın doğruluğunu teyit etmiştir. Gözlemler
güneşimizin uzak yıldızlardan gelen ışığı büktüğünü onaylamıştır.
Karadelik nasıl oluşuyor? Devasa yıldızların
yaşam sürecinin sonuna yaklaşması neticesinde büyük bir patlama “Süpernova”
sonucunda, yıldızın kendi içine çöküşü neticesinde oluşmaktadır. Maddenin içeri
yığılmasının yarattığı yoğunluk muazzam seviyesi itibariyle ışığın dahi dışarı
çıkmasına izin vermeyecektir. Karadeliğin çevresinde bulunan başlangıç
çemberine olay ufku ismi verilmekte, çemberin ötesine geçen hiçbir varlığın
akıbeti bilinmemektedir. Mekânzaman tekillik olarak tanımlanan bu alan, bilinen
bilimsel kavramlarla açıklanamamaktadır.
2067 yılında dünyamız iklim değişiklikleri
karşısında çaresizdir, doğa yok olmaya yakındır. Yeryuvarımız sunmakta olduğu
nadide saf güzelliği sürdürememektedir. İnsanlık çareyi yeni gezegen
arayışlarına odaklanma ve kaçmayı başarma üzerine kurgulamıştır. Satürn
yakınında bir solucan tüneli belirmiş, keşif amaçlı üç sefer planlanmış ve
gerçekleşmiştir. Yolculuk başka bir galaksiye ve dev karadelik Gargantua yakınlarına yapılmıştır. İletişim,
bağlantı zayıf da olsa sürdürülebilmekte ancak ayrıntılar berraklaştırılamamaktadır.
Asıl amaca uygun dördüncü seferin düzenlenmesi zamanıdır. Yeni çiftçi eski NASA
pilotu Joseph Cooper oluşan toz fırtınasında kızının odasında ikili kod sistemi
temelli harita koordinatlarını fark edecektir. İşareti takip etmekte ısrarlıdır
ve cesaretle izleri takip ederek gizli uzay üssünde kendini bulacaktır.
Önceki keşiflerin kaderlerinin araştırılması
amacıyla dördüncü ekip kurgulanmış, uçuş başlamıştır. Solucan tünelinden hasarsız
geçiş ve bitiminde yeni gökadaya erişim… Önceki ekiplerin verilerine
dayanılarak aday üç gezegenin tehlikeleri göze alınarak incelenmesi başlamıştır.
Filmin bu bölümünde Einstein’ın hız ve zaman kayması yer almıştır. Araştırmanın
beklenen düzeyde, sakinlikle üstesinden gelinemeyecek ve yaşanan gerilim ana
geminin yaralanmasına sebep olacaktır. Üçüncü fırsatı değerlendirme ve geri
dönüş arasında ikilem yaşanacaktır. Cooper kararını vermiştir,
vazgeçmeyecektir. Hasarlı geminin araştırmaya devam etmesini ve kendisinin
küçük uzay aracı içinde Gargantua ile
buluşmasını başlatmıştır. Olay Ufkunu aşarak kendini karadeliğin uçsuz bucaksız
sonsuzluğu içine bulacaktır. İzleyici ilk kez kesinlikle matematiksel kanıtı olmayan
sadece hayal gücüne dayalı kurgu karadelik yapısını deneyimlemiştir.
Gargantua, dört boyutlu
evrenin daha üst yapılarını görünür kılarak, çakışıklığı birbirlerine
kenetlenmiş çerçeveler olarak izlenebilirliğini sağlamıştır. Astronot Cooper
geçmiş, şimdi, gelecek seçeneklerini ve evrenin beşinci boyutunu gözlemlemiştir.
Filmin sunduğu büyüleyici görsellik, seyredilmesi doyumsuz sahneler
içermektedir. Sonsuz dağılım ve belirsizlik, şimdi ve gerçeklik buluşması,
Cooper’ın karadelik ve solucan tünelini terk etmesi, güneş sistemine dönüşü ile
neticelenecektir. Kendisini bekleyen şaşırtıcı gerçeklere inanmak oldukça
zordur. İnsanlar Satürn gezegeni etrafında kızının ismini taşıyan Murph Cooper,
uzay yerleşkesini inşa ederek
yaşamlarını sürdürmektedir. Cooper, kızının son nefesini vermek üzere olduğu
yaşlı hali ile karşılaşmış, Einstein’ın ikiz ikilemi, zamanın farklı hızlarda
farklı ilerlediği teorisini de üzülerek yaşamıştır.
Cooper üçüncü keşfi merak etmektedir. Kabına
sığamayacak ve hayalleri peşinde koşmak üzere Murph Cooper Uzay Üssü’nü terk
edecektir.
Bilim Kurgunun sınırlarını zorlayan
derinliği, fizik insanlarının danışmanlığı, bilimsellik ve duygusallığın bir
arada yaşandığı film, muhteşem kadrosu ile unutulmazlar arasında yerini
almıştır.
Keyifli seyirler.