02 February 2021

Interstellar

İnterstellar

Christopher Nolan için zaman şaşırtıcı işleyiş biçimi nedeniyle özgürce kurgularda gündeme gelen alışkanlık olmaya devam ediyor. 2020 yılı içinde uzun çalışmanın karşılığı olarak yayınlanan TENET deneyiminin kavranması, anlaşılması ve anlatılabilmesi neredeyse hayal gücümüzün sınırlarına dayandırılıyor. Bir sonraki ay değineceğimiz filmi şimdilik park edelim. 2014 yılında izlenime sunulan İnterstellar’ın fizik kuramları ile örtüşen yönlerini hatırlamamız TENET ile buluşmamızı kolaylaştıracaktır.

Evrenimizde bilimsel gerçeklerle örtüşen, matematik denklemler vasıtasıyla açıklanabilen unsurların karmaşıklığının farkındayız. Sorgulama, bilinmeyeni gün yüzüne çıkarma ve merakımız ise kesintisiz ivmelenmesini sürdürüyor. Evrenimizde sayısız gizemli cisimlerin bulunduğu bilincine sahibiz. İçlerinde bir tanesinin esrarı çözülebilecek gibi görünmüyor. “Kara Delik”.


Bilim insanı Albert Einstein, Genel Görecelik Teorisi ile yerçekimini mekânzaman düzlemi içindeki kütlelerin oluşturduğu eğimler olarak açıklamıştı. Kütlenin büyüklüğü eğimin ve oluşan bükülmenin derinliğini belirliyordu. Albert Einstein’ın matematiksel kurallar kapsamında kanıtladığı yerçekiminin ışığı dahi bükmesinin deneysel kanıtı 29 Mayıs 1919 tarihinde Bilim İnsanı Arthur Stanley Eddington tarafından tamamlanmıştır. Tam güneş tutulmasını Batı Afrika’da resmederek teori ile deneysel bulguların örtüştüğünü ve Albert Einstein’ın doğruluğunu teyit etmiştir. Gözlemler güneşimizin uzak yıldızlardan gelen ışığı büktüğünü onaylamıştır.

Karadelik nasıl oluşuyor? Devasa yıldızların yaşam sürecinin sonuna yaklaşması neticesinde büyük bir patlama “Süpernova” sonucunda, yıldızın kendi içine çöküşü neticesinde oluşmaktadır. Maddenin içeri yığılmasının yarattığı yoğunluk muazzam seviyesi itibariyle ışığın dahi dışarı çıkmasına izin vermeyecektir. Karadeliğin çevresinde bulunan başlangıç çemberine olay ufku ismi verilmekte, çemberin ötesine geçen hiçbir varlığın akıbeti bilinmemektedir. Mekânzaman tekillik olarak tanımlanan bu alan, bilinen bilimsel kavramlarla açıklanamamaktadır.

2067 yılında dünyamız iklim değişiklikleri karşısında çaresizdir, doğa yok olmaya yakındır. Yeryuvarımız sunmakta olduğu nadide saf güzelliği sürdürememektedir. İnsanlık çareyi yeni gezegen arayışlarına odaklanma ve kaçmayı başarma üzerine kurgulamıştır. Satürn yakınında bir solucan tüneli belirmiş, keşif amaçlı üç sefer planlanmış ve gerçekleşmiştir. Yolculuk başka bir galaksiye ve dev karadelik Gargantua yakınlarına yapılmıştır. İletişim, bağlantı zayıf da olsa sürdürülebilmekte ancak ayrıntılar berraklaştırılamamaktadır. Asıl amaca uygun dördüncü seferin düzenlenmesi zamanıdır. Yeni çiftçi eski NASA pilotu Joseph Cooper oluşan toz fırtınasında kızının odasında ikili kod sistemi temelli harita koordinatlarını fark edecektir. İşareti takip etmekte ısrarlıdır ve cesaretle izleri takip ederek gizli uzay üssünde kendini bulacaktır.

Önceki keşiflerin kaderlerinin araştırılması amacıyla dördüncü ekip kurgulanmış, uçuş başlamıştır. Solucan tünelinden hasarsız geçiş ve bitiminde yeni gökadaya erişim… Önceki ekiplerin verilerine dayanılarak aday üç gezegenin tehlikeleri göze alınarak incelenmesi başlamıştır. Filmin bu bölümünde Einstein’ın hız ve zaman kayması yer almıştır. Araştırmanın beklenen düzeyde, sakinlikle üstesinden gelinemeyecek ve yaşanan gerilim ana geminin yaralanmasına sebep olacaktır. Üçüncü fırsatı değerlendirme ve geri dönüş arasında ikilem yaşanacaktır. Cooper kararını vermiştir, vazgeçmeyecektir. Hasarlı geminin araştırmaya devam etmesini ve kendisinin küçük uzay aracı içinde Gargantua ile buluşmasını başlatmıştır. Olay Ufkunu aşarak kendini karadeliğin uçsuz bucaksız sonsuzluğu içine bulacaktır. İzleyici ilk kez kesinlikle matematiksel kanıtı olmayan sadece hayal gücüne dayalı kurgu karadelik yapısını deneyimlemiştir.

Gargantua, dört boyutlu evrenin daha üst yapılarını görünür kılarak, çakışıklığı birbirlerine kenetlenmiş çerçeveler olarak izlenebilirliğini sağlamıştır. Astronot Cooper geçmiş, şimdi, gelecek seçeneklerini ve evrenin beşinci boyutunu gözlemlemiştir. Filmin sunduğu büyüleyici görsellik, seyredilmesi doyumsuz sahneler içermektedir. Sonsuz dağılım ve belirsizlik, şimdi ve gerçeklik buluşması, Cooper’ın karadelik ve solucan tünelini terk etmesi, güneş sistemine dönüşü ile neticelenecektir. Kendisini bekleyen şaşırtıcı gerçeklere inanmak oldukça zordur. İnsanlar Satürn gezegeni etrafında kızının ismini taşıyan Murph Cooper,  uzay yerleşkesini inşa ederek yaşamlarını sürdürmektedir. Cooper, kızının son nefesini vermek üzere olduğu yaşlı hali ile karşılaşmış, Einstein’ın ikiz ikilemi, zamanın farklı hızlarda farklı ilerlediği teorisini de üzülerek yaşamıştır.

Cooper üçüncü keşfi merak etmektedir. Kabına sığamayacak ve hayalleri peşinde koşmak üzere Murph Cooper Uzay Üssü’nü terk edecektir.

Bilim Kurgunun sınırlarını zorlayan derinliği, fizik insanlarının danışmanlığı, bilimsellik ve duygusallığın bir arada yaşandığı film, muhteşem kadrosu ile unutulmazlar arasında yerini almıştır.

Keyifli seyirler.