Uzay ve Uydu
Teknolojileri Proton Testi
Özlemle anımsadığım Netaş ArGe sorumluluğunu üstlendiğim dönemde, tasarım faaliyetleri donanım, yazılım, mekanik, enerji sistemleri alanlarına yoğunlaşmıştı. Araştırma Geliştirme sürecinin temel felsefesi özgün ürünlerin eksiksiz müşteriler ile buluşturulmasına dayanıyordu. Müşteri ihtiyaçlarının düzgün tanımlanması, kullanımda sıkıntılarla karşılaşılmaması için vazgeçilmez koşulları oluşturuyordu. Günümüzde ürün yaşam çevriminin kısaldığını, hızlı müşteri deneyiminin önceliklendiğini, yazılım geliştirme alanında gözlemliyoruz. Uzay teknolojilerinde, düzeltmelerin neredeyse imkânsız olduğu kabullenilmektedir.
Dolayısıyla hazırlık aşaması ve doğrulama ayrıntılarının
derinlemesine önemsenmesi zorunluluk olmaktadır. İletişim altyapısında
kullanılan ürünlerin, tasarım ve üretim yöntemlerinin bir dizi uyumluluk
standartlarından oluşan ölçümleri sağlaması ve sınavdan geçmesi gerekliliğini
hala hatırlıyorum. Ürün ve bileşenlerinin iletişim kesintisizliğine dayanan
yükümlülüğü, yerleşimin yeryüzünde bulunmasına karşı, vazgeçilmez koşul olarak belirleniyordu.
Düzgünlüğün ve
sürekliliğin takıntı olarak algılandığına şaşırmamak gerekir. Sonradan
sıkıntılara katlanmak, uykusuz geçen geceler olarak, izlerini unutamayacağımız
anılara dönüşecektir. İtinalı tasarım, üretim, kullanım ve işletme denemeleri yaygın
tüketim boyunca üründen zahmetsizce yararlanılmasını sağlayacaktır. İşlevsel
sistem testlerinin müşteriler ile uyum içinde nihayetlendirilmesi isterlerin
karşılanması anlamına gelecektir. Lakin zorlama, çevresel, güvenilirlik, ülkesel,
coğrafi koşulların gereksinimi, ayrıntılı durumun sınanması ve belgelenmesi
başarının anahtarı olmuştur. Zamanında Elektro Manyetik ışınım, Radyo
Frekansları karışım ve girişimin üstesinden gelebilmek için kurulumunu
gerçekleştirdiğimiz Faraday Kafesi’nin
çetinliğini hiç unutamadım.
Elektronik ortamda
ulaşılan olumlu doğrulama çıktılarının güvenin işareti olarak tescil edilmesi
muhakkak ki rahatlatıcı olacaktır. Varılan düzlemde, soluklanmadan karmaşık
ortamların içinde bulunulmasının sınanması belirgin başarı göstergesidir. Amaca
dönük ölçümlerin, çevre, mekanik, ısı, şok ve dayanıklılık, ürünün pazarda
korkusuzca tutunmasını belirleyecektir.
Uzay boşluğunda
görev almak bahsedilen güçlüklerle kıyaslanamayacak seviyede bilimsel çerçevede
değerlendirilmektedir. Dünyamızın atmosferinin ve manyetik alanının nasıl
koruma kalkanı işlevini özenle yerine getirdiğinin farkındayız. Karman Hattı su seviyesinden yaklaşık
100 km uzaklığı ile atmosferin sona erdiği, uzay derinliklerinin başlangıcı
olarak kabul edilmektedir. Güneşimizde meydana gelen patlamalar uzay boşluğuna
proton, elektron ve ağır iyonları içeren bulutun yayılmasına sebep olmaktadır.
Hızlanmış protonların uzay sistemleri üzerinde yarattığı etki hassas malzeme
bileşenlerinin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Uzaya gönderilecek yüksek
teknoloji teçhizatı tasarımı, ağır koşullarda faaliyet göstermenin ötesinde,
yoğun proton çarpışmasına dayanıklılığını da kapsamalıdır. Uzay araştırmaları
kapsamında, eş zamanlı ısrarı sürdürmek üzere iki üniversitemizin kalıcı çağdaş
yatırımlarına vurgu yapılabilir.
Ankara Üniversitesi Uluslararası ismi ile “Turkish
Accelerator and Radiation Laboratory” TARLA,
Elektron Hızlandırıcı ve Işınım Tesisi.
Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü “HTE” ülkemizde parçacık hızlandırıcı
alanında faaliyet göstermektedir. Tesiste yürütülen projelerin AB ve CERN ile
birlikte gerçekleştirildiğinden bahsetmek yerinde olacaktır. TARLA ulusal ve
uluslararası bilim insanlarına araştırma imkânı sunmakta ve yetinmeyerek sanayi
ile işbirliğini teşvik etmektedir.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi “IVME-R” Uzay ve Hızlandırıcı Teknolojileri
Uygulama ve Araştırma Merkezi. Uzay ve hızlandırıcı
teknolojilerine yönelik analiz, tasarım, test, devreye alma ile bütünleştirme
çalışmaları yaparak bu alanlarda Türkiye’nin rekabet gücünü artırmayı
hedeflemektedir. Türkiye’de uzay ve hızlandırıcı teknolojileri merakının
kabartılması, genç araştırmacılar için cazibe ortamı hazırlanması ve beyin
göçünün azaltılması amaçlanmaktadır. Yurt dışında bu alanda çalışanlara ülkeye
dönüş imkânı sunulması, doğrudan nitelikli insan gücü arz ve talebinde yaşanan
sıkıntılara çare olunması öncelikler arasındadır.
Uzay ve uydu
teknolojilerine sahip olmak, bilimin, araştırmanın varabileceği düzlemi
kurgulamak rekabetçiliğin ön koşuludur. Öncü kalabilmenin vazgeçilmez gereksinimi
yatırımların isabetli, titizlikle ve heyecanla sürdürülmesidir.
İcrayı San’at Eyle