Uzun bir süredir yaşamakta olduğumuz salgının yaşama, iş, eğlenme ve öğrenme alışkanlıklarımızı değiştirme yönünde zorlayıcı bir etkisi oldu. Aslında teknolojinin sağladığı imkânların hiperbolik yükselişi çanları çoktan çalmaya başlamıştı.
Nasıl olsa zamanı gelince kullanırız anlayışı birçoğumuzu hazırlıksız yakaladı. Keyfi yaklaşım yerini sanal ortamların stratejik araç olarak da uygulanacağı gerçeği çarpıcı olarak gündeme taşındı.
Şimdi çok daha
rahat bir şekilde iletişimimizden ödün vermeden bağlılığımızı sürdürüyoruz.
Sanal ortamlara dönüşmenin kolaylığını daha önceki tanıdıklarla deneyimlemenin
zahmetsizliği özgüvenimizi arttırmış görünüyor. Ancak sanal ortamlarda yeni iş
arkadaşları ve dostlukların tesis edilmesine de alışacağımız kuşkusuzdur.
Uluslararası iş birlikteliğinin zamansız anlık saatten bağımsız hareket
kabiliyetini yarar olarak konumlandırmalıyız.
Süregelen
gelişmeler çerçevesinde neyi daha iyi uyguladığımıza göz atacak olursak sanırım
resmi daha net görebiliriz. Öncelikli olarak tüketimin çevrim içi
yönetilmesinde üstün başarı sağladığımız gerçeği oldukça çarpıcıdır. e/ticaret
özelinde büyük servis sağlayıcılarının vermiş oldukları emek ve gayret
yadsınamaz. Küresel temelli şirketlerin bu aşamada ortaya çıkmış olması haklı
ulusal gururdur. Resmin diğer yanından bakıldığında ise tedarik edilen
ürünlerin yatırım olarak, verimlilik olarak ve pazar etkinliği olarak ticarete
yansımasında aynı düzenliliği yakalayıp, yakalamadığımız sorusudur. e/ticarete
nispeten daha mesafeli olan KOBİlerimiz için farklı sistemlerin düşünülmesi
gerekliliği önemsenmelidir.
Dikkatimizi çeken
bir diğer konunun da sanal ortamlarda çabucak işleyen günlük süreçlerin uzun
vadeli planlama, üretim, araştırma geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesinin
aynı hıza erişememiş olmasıdır. Küresel firmaların odaklarını dikkatlice bu
alanlara kaydırmış olmaları tesadüf olarak açıklanamamaktadır. Yenilikçiliğin,
“İnovasyon” yeni ürünler tasarlama ve üretmenin teknoloji ile desteklenmesinde
önemli aşamalar kaydedilmiştir. Salgın süresi boyunca hiç olmadığı kadar farklı
ürün ve çevik yönetim sistemleri ile karşılaşmadık mı?
Bilişim
sektöründe sanal ikizler, kolay ödeme sistemler, blok zincir, yapay zekâ gibi
platform çözümleri duymaya devam edeceğiz. Daha hızlı öğrenmenin sırlarını
keşfetmek, rekabetçilik için sanal ortamlarda sıkılmadan planlama yapabilmenin
koşullarını uygulamak zorundayız. Küçük işletmelerimiz için can suyu sağlamak
kadar iş modellerinin yeniden tasarımı da kayda değer bir yaklaşımdır.
Bilimsel
araştırmanın dahi duraksamadan gerçekleştiği sanal ortamların artık tüketim
dışında da yaygınlaşması, çepeçevre kapsayıcılığı bilincinde olmalıyız.
Değişimi benimsemek ile başlamak, kalıcılığını telaşlanmadan planlamak… Sonuç
olarak aslında değişimin bir teknoloji projesi olarak algılanması ikileminden
kurtulmak, bütün boyutları ile ele alınmasını anlamak ve önceliklendirmek
görevini üstlenmeliyiz.