Açılışın sanatsal gizeminin arkasında konumsal üstünlük hedeflenmektedir. Doğru taşları doğru karelerde bulundurmanın uzun vadede gelişmeleri yönlendirmesi amaçlanmaktadır.
Orta oyun tam bir taktiksel mücadeleye dönüşmektedir. Malzeme yani taş kazancı sağlayacak yolda çok önemli bir adımdır. Taşların bulundukları yerlerinden farklı hareketlerini zihinsel hayal etmek… Milyarlarca olasılığı yaşıyormuşçasına düşünmek ve görsel olarak aklımızda canlandırmak…
Oyun ortasında ki çabalamanın ve uğraşın sürekli yer değiştirmenin sonuca direkt etkisi olacağı kuşkusuzdur. Tahta üzerinde kalabalık ve güçlü taşlarla karşılıklı yüzleşme gerilimin doruk noktası olmaktadır. Güçlülerin savaşı kale, at, fil ve vezir ancak kabiliyetlerinin oluşan duruma göre değerlendirilmeleriyle neticeye varabilecektir. Oyun ortasında sayıca yoğun taşların orta vade görevlerini düşünmek ve uygulamak gereklidir. Zamanın da ciddi bir etken ve sınır oluşturduğu düşünülmelidir. Zamanı verimli kullanmak oyuncuların en değerli yetisi olacaktır.
Oyun ortasından daha ileri bir seviyeye taşınan karşılaşmalarda oyun sonu çok daha ilginç gelişmelere sahne olmaktadır. Tahta boşalmış, mesafeler artmış, elde kalan güçlü taşların ve piyonların değeri yani kıymeti inanılmaz şekilde gelişmiştir. Şimdi uzun vade görüş oluşturmak, geniş alanda düşünmek başarının anahtarı olacaktır. Aslında kazanma her üç aşamanın özgün ayrıntılarının bilinmesinde saklıdır.
Satrancı inanılmaz çekici yapan kurallarından bazılarını sıralamak isterim.
1-Rakipler ancak karşılıklı
bir hamle yapabilirler. Hakkaniyet açısından son derece anlamlı…
2-Rakibin 16 parça taşından 15
tanesini uyarı yapmadan ele geçirebilirsiniz.
3-Kendi 16 parça taşınızdan 15
tanesini istediğiniz bir hamlede feda edebilirsiniz.
4-8. kolona erişebilen bir piyonu istediğiniz güçlü bir taşa terfi edebilirsiniz.
Yukarıda bahsedilen 15 taş dışında kalan ŞAH ise ancak ve ancak uyarılarak ele geçirilebilir. Uyarı sonucunda ŞAH kaçabilecek, gidebilecek güvenli bir kare bulamazsa oyun bitecek ve ŞAH MAT olacaktır. Hatırlatmak isterim ŞAH ancak tek bir kare uzaklığa gidebileceği için hareket kabiliyeti son derece sınırlıdır.
Peki, ŞAH’ın etrafında ki
bütün kareler tehdit altında kalırsa ve diğer hiçbir taşın hamle yapabilecek
yeri olmazsa ŞAH nasıl davranabilecektir. İşte böyle bir duruma PATA yani
çıkmaz adı verilmiştir. Uyarı yapmadan ŞAH’ı düşürmek mümkün değildir. Usta
oyuncuların akıllarında PAT durumu her zaman bulunmuştur. Üstünlükte kazanamamaya
karşı çok dikkatli olunmalıdır. Aceleyle verilen ve uygulanan kararın sonucu
vahimdir. Geri düşülen durumlarda ise kurtarıcı olarak kullanılabilecek bir
seçenektir. Eşit mücadele esnasında verilen emeğin heba edilmesinin pişmanlığıdır.
Satrançta mümkün olmasa da günümüzde sorunların karşılıklı PAT durumu ve anlaşamamazlık oldukça sık yaşanmaktadır.
PAT çıkmazlıktır, sonuçsuzluktur,
açık kapı bırakmamaktır. Beraberlik değildir ancak puanlar ½ olarak
paylaşılmıştır. Kazananı yoktur.
Satrancın hakkaniyet kuralının, rakibi
uyarmadan kazanım olmayacağı erdeminin her alanda uygulanması dileklerimle esen
kalın.
Hangi tarafta olursa olsun
“Stalemate” yaşamamak…