Salgın süresi boyunca evlerimize kapalı kalmanın kalıcı olumsuzluğunu üzerimizden atmakta zorlanıyoruz. Değişimin kolay olmayacağını tahmin etmiştik ve önceleri sanal ortamlara uyum sağlamakta sıkıntı yaşamıştık. Zaman içinde yeni alışkanlıklar edinmenin rahatlığı içinde yeniden verimli olabilmenin sırlarını keşfettik.
Yaşam ve iş dünyası yeni koşullarda bir şekilde devam edebiliyordu. Bir arada bulunamamanın, karşılıklı görüşememenin etkilerinin kendisini göstermeye başlaması sonucunda verimliliğimizin düşmesi de kaçınılmazdı.
Nasıl olsa temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyorduk. Teknoloji imdadımıza yetişmişti. Bizi yalnızlıktan kurtarmış bağlantılı kalabilmemize olanak sağlamıştı.
Oturduğumuz yerden sipariş verebilmekte, eğlenebilmekte ve öğrenebilmekteydik. Böylece beslenebilmekte, yaşamımızı gerçek ortamda bulunmasak da eksiksiz yerine getirebilmekteydik.
Sanırım üzerinde hassasiyetle duracağımız en kıymetli konu, gerçek ortamlarda karşılıklı görüşebilmek ihtiyacımızın her geçen gün özlemle hatırlanmasıydı. Karşılıklı yüzlerimizde oluşan gülümseme ve samimi ifadeler ekran karşısında aynı duyguları oluşturamıyordu. İki boyutlu küçük dikdörtgenlere sığamamaya başlamıştık. Sınırlarımızdan kurtulmak, yeniden birbirimize kavuşmak için sabırsızlanmaya başlamıştık. Ancak bu şekilde mutlu olabileceğimizi kısa süre içinde anlamıştık.
Salgın tamamen son bulmamakla birlikte aşılanmanın getirdiği savunma tedbirleri kavuşmamıza yeniden imkân sağlamıştı. Sırada hibrit modeli denemek vardı. Aynı anda uygulanabilen gerçek ve sanal ortam iletişimi, geçiş sürecinde faydalı araçlar olmuşlardı. Beklenti zaten sanal ortamlarda görüşmenin tamamen ortadan kalkması değildi. Kazanmaya çalıştığımız davranış karşılaşmak, rastlaşmak, kucaklaşmaktı. Sanal ortamlar ancak mekân ve zamanın yetersiz kaldığı durumda başvurulacak yedek araçlardı.
Salgın sonrası süreç planlandığı gibi gelişme göstermeye başladığı andan itibaren yaşam normale dönmeye yüz tutmuştu. Bu aşamadan sonra yaşananlar ise biraz şaşırtıcı olmakla birlikte, biraz da gerçek ortamlara dönüşün getirisinin çalışanlar tarafından özümsenmesiydi. Açık olarak ifadeye edilmeye başlanan ise gelirlerde gelişme olmamasına karşılık giderlerin artacak olmasıydı. Yani uzaktan çalışmanın yarattığı katma değer işveren ve çalışan tarafından karşılıklı tercih edilmeliydi. Umulan olmadı, sebebi ise çok basitti.
Sıradan olarak tanımlayacağımız işlevler ekran karşısında tartışılabiliyor ve çözüm üretilebiliyordu. Öte yandan sistemler, süreçler, kavramsal yenilikler için hal böyle değildi. Fikir üretmek, değerlendirmek ve seçim yapabilmek için dolaysız temasın daha etkin olduğu gerçeği çarpıcı bir şekilde anlaşılıyordu. Dolayısıyla söz konusu iş yapış tarzı belirli alanlarda sanal ortamlarda devam edebilecek ancak ağırlıklı olarak karar mekanizmaları eskiden olduğu gibi yürütülecekti. Aslında ortada bir sorun yoktu. Mesele alışkanlıkların tekrar başa sarılmasıydı.
İşte tam da bu noktada görüşler evrilmiş, beklentiler yükselmişti. Eski koşullara aynı şartlarda dönüş yapmak uygun bulunmuyordu. Kuruluşlar için ise değişen bir finansal tablonun ortaya çıkamamasının çelişkisi yaşanıyordu. Satış ve karlılık üzerindeki baskı artmış, rekabetçiliğin tanımı yeniden yapılmıştı. Ekonomik sıkıntılarla birleşince bireyler alabildiğince çaba göstermek yerine, olduğu kadarla yetinmeyi tercih etmeye başladılar.
Batıda sessiz istifa olarak nitelendirilen bu yaklaşım biçimi verimliliğe zarar verebilecek seviyeye ulaşmıştır, Özellikle yenilikçiliğin yeşermesi için hırslı ve yaratıcı bir takımın kurgulanması her zaman ön koşul olmuştur. Dolayısıyla beliren ikilem bir düğüm misali kuruluşa ayak bağı olmaya başlamıştır, Birey için de aynı dolaşıklık söz konusudur. Kendini işine verememe ve öğrenememe mutsuzluk getirmektedir. Çekinilen davranış ise nihayetinde sarmal düşüş ve felaketle sonuçlanabilecektir.
Sessiz istifa kanımca doğru bir hareket tarzı değildir. Çepeçevre kuşatılmış böyle bir ortamdan hızlıca ve tüm gücümüzle kurtulmalıyız. Karşılıklı iletişim, iyi niyet, hoşgörü ve anlayış doğrultusunda yenilikçi iş modelleri tasarlayabiliriz.
Mutlu birlikteliklerin devamının sağlanması için akıl yoluyla sessiz istifadan vaz geçilmesini diliyorum.
İcrayı San’at eyle.