Rüzgâr kuvveti yüzeyden 10m yükseklikte hava akımı hızının km/saat olarak
tanımlanmasıdır. Sıfır “0kuvvet” sakin
seviyeden başlayarak on iki “12kuvvet” kasırga
şiddetine kadar “Bofor tablosu” sınırları belirtmektedir. En yüksek şiddetli
esinti 120 km/saat hızına çıkmakta ve geri dönüşü olmayan yıkıma sebep
olmaktadır.
Geçtiğimiz birkaç yıldır pandeminin de yavaşlatma tesiriyle teknolojinin
durağan veya dalgalı seyrine tanıklık edildi. Bilimsel yeniliklerle iç içe
bulunan ülkelerin uğraşları sanal ortalarda beklenen dayanıklılığı sağlayamadı.
Perakende alanında ise değişen kavramların ve başarının bir uyumluluk projesi
olduğu düşünüldü. İcatların ve keşiflerin yürütülme hızının kaplumbağa hareketine
dönüşmesi zaten beklenmiyordu. Sanal ortamlara göçün yenilikçilik katsayısının
yüksek olduğu alanların öncelikle değişime ayak uydurulması beklendiği şekilde
gelişti. Buluşçuluğun 2022 geçtiğimiz yıl “1kuvvet” esinti düzeyine gerilenmiş
olduğu da gözlerden kaçmamaktadır.
Bütünsel bakış açısıyla değerlendirildiğinde canlılığın yeniden kaldıraç
etkisine kavuşacağı varsayılabilir. Kaygıların, sanal/gerçek/melez ortam
çelişkilerin süratle ortadan kalkacağı öngörüleri tartışmasız kabul görmeye
başlamıştır. Denizcilik terimleri doğrultusunda limandan çıkış, açık denizlere
yelken açma zamanı geldi çattı. Kıyıdan henüz uzaklaşmadan sert rüzgârların
“5kuvvet” kaptanları zorlamayacağına şüphe yoktur. Yine de hazırlıkları gün
ışığı doğmadan tamamlamanın çalkantılara göğüs gerecek bilgilerle donanmanın
hayal kırıklığı yaşamamak için şart olduğu unutulmamalıdır.
Uzaklıkları daha net görebilmek için dürbünümüzle neler görebileceğimizi
hayal etmek daha kolay olacaktır.
Müşterilerin, diğer bir anlamda pazarın çeşitliliği inanılmaz biçimde
incelmektedir. Geleneksel pazarlama yaklaşımı ifadesiyle dikey alanlar
daralmaktadır. Dolayısıyla herkes için tek tip stratejisi terk edilmek
durumundadır. Bireysel özgünlüğün farkına varılmıştır. Zaman çakışmış, kararlar
anlık seviyede verilmeye başlanmıştır. Alanların neden dilimlendiğini çok iyi
anlanmalı ve analiz edilmelidir. Çakılı kalmak, başını kuma gömmek, bildiğini
okumak örneğinde olduğu gibi sonuç felaketle tamamlanacaktır. Hoşumuza gitmese
de istekleri ince elemek durumundayız.
Kaldı ki her günü yeniden farklı yaşamamın bedelini planlamak mecburiyetinde
kalınacaktır. Yanılgıya yer olmadığı dünyamızda sık dokumak yetkinliğine kavuşabilmenin sırrı ne olup bittiğini
yakından izlemekten geçmektedir. Yani antenler açık, güçleri en yüksek değerde
bulunmalıdır.
Açık denizlere yol almak yerine karaya oturmamak oyunun kuralı olacaktır.
Çeşitliliği ve pazarın dilimlendiğini, zamanın geçmiş, bugün, gelecek aynı anda
yaşandığını kabullenmeyi umursamalıyız. Şöyle bir mola vermek, gözleri kapamak
ve geleceği hayal etmek… Ardından narin parmaklarla, dikiş nakış inceliğinde ihtiyaçlar ile sistemin nasıl örtüşeceğini
kaleme almalıyız. Şekillendirmek ve yazmak alışkanlık olunca, zihin
berraklaşacaktır.
Okudukça sorunuzun ne olduğunu tahmin edebiliyorum. İyi hoşta nasıl
başarılacak bütün bu anlatılanlar? Araç, gereç, yatırım, eğitim, kültür nasıl
kusursuzca çözümlenecek? Bir kaptan, orkestra şefi ve lider olarak önce
kendinize güvenmek, gelişmeye açık alanlarınızı belirlemek ve gidermek sorumluluğunu
benliğinizde hissetmelisiniz.
Devamını;
“İcrayı San’at Eyle” düşünüşünde bulacaksınız.