Elektronik ticaret pazarının gelişmesini formula1 yarış aracında ki sürücü gibi izlediğinizi tahmin edebiliyorum. Eminim pilotları seyrederken duyduğumuz heyecan ve yarışı değerlendirmemiz de benzer olacaktır. Sanki pistte ilk turlarını tamamlayan dünyanın en hızlı araçları gözlerimiz önünden bir çırpıda ardı ardına geçmeye hazırlanıyorlar. Sıkıntılı kıvrım ve dönüşler geride kalmış şimdi tam gaz ana tribün önünde anlık da olsa sahne alacaklar.
1950 yılında başlangıcı yapılan sporun araçları günümüzde 19.000 devir dakika dönen motorları ile 900 BG üretecek dayanıklı teknolojiye sahipler. F1 sevenlerinin konu hakkında paylaşacakları daha nice renkli bilgileri olduğundan kuşku yok. Kazanmanın rastlantı olmadı F1 sporunun diğer sektörlere örnek olarak gösterilmesi de bugün ve yarın için hiç şaşırtıcı olmayacak şeklide devam edecektir. Süreçleri kıyaslama tablolarında “benchmark” her zaman en üst sıralarda sınıfında en iyisi “Best in Class” olarak yer almaları hak ettikleri bir gururdur.
Böylesine dinamik, çevik bir sektör ile anımsanan süreç rekabeti seviyesine erişmekte olan e-ticaret konu başlığımıza dönecek olursak…
Aniden değil süregelen gelişmesini ivmelendiren salgın neticesinde e-ticaret’in ciddi bir pazar sıçraması yaşadığı kuşkusuzdur. Eğilim ve rakamlar elde edilen sonuçların kısa dönem geçici bir merak olmadığını göstermektedir. Açıkçası aşı tutmuş ve müşteri memnuniyetinin yarattığı küçük dokunuşlar kalıcı kucaklama ile buluşmuştur. Sistemlerin kolay kullanımı, ürün tedariğinde bulunulabilirlik, rekabetçi fiyat uygulamaları, pazarlama stratejileri, zamanında kusursuz teslim ile güçlendirilince müşteri sadakatini vazgeçilmez aşamaya erişmiştir. Beğeni ile alınan hizmetin esnekliği algımızı da olumlu etkilemekte ve yukarı çekmektedir.
Yasal ve güvenlik yetisinin altyapıların bütünsel mimarisini çepeçevre kapsaması sonucunda e-ticaret, toplum yaşamında, küresel olarak yadırganmadan benimsenmiştir. İş ve sosyal hayatımızın vazgeçilmez, kayda değer aracı olarak her alanda tüketiciye ve kurumsal firmalara verimlilik sağlamaktadır. Rekabetçiliği desteklemesi sayesinde etkin kullanıcıların gönülden kabullenilmesi ile ayrıcalık niteliği kazanmıştır. Burada bir parantez açarsak (önemsediğim ve çekinmeden altını çizmek istediğim üretim ve ürün kalitesinde ki artışın ticarete görünür olarak yansıması olacaktır.) Parantezi kapatıyorum. e-ticaret yerinde duramayan amacı merdiven basamaklarını hızla tırmanmak arzusunda olan şirketlerin kurtarıcısı olmuştur.
Altyapıların sürekliliği, devamlılığı, kesintisizliği ve daha saymakla bitmeyecek yetkinlikleri elbette seçilen teknolojinin gelişi güzel olmayışı ile örtüşmektedir. Yalnız asla unutmamamız gereken konu, özveri ile taviz vermeden sistemleri işleten ve idame ettiren çalışanlar olmalıdır. Onlar alışılmadık çözümleri öncelikle öğrenen, uyumluluğunu kanıtlayan, tetikte bekleyen her birisi fedakâr uzmanlardır. Hünerli çalışanların mutluluğunu bir zenginlik olarak kavrayan ve içselleştiren kuruluşlar bu alanda yarışta ön saflardan kopmayacaklardır.
Bakınız, e-ticaretin pazar büyüklüğü çerçevesinde sizinle gelişmelerden ve rakamlardan söz ederek konumuza çekicilik katalım.
1-Dünya nüfusunun 8 Milyar bireye eriştiği gerçeğinden hareket edersek… e-ticaret alışverişini tercih eden kullanıcı sayısının 2.14 Milyar kişiye ulaştığını öğrenmek çarpıcı olacaktır. Yenilikçiliğe uyum gösterilmesi açısından elbette bir dünya sıralaması vardır. Konu üzerine kapsamlı araştırma bilgisine ulaşabilir ve derinlemesine planlama faaliyetlerine yön verebilirsiniz.
2-Küresel e-ticaret pazar hacminin 2022 yılında 19 Trilyon $ düzeyinde tamamlaması başlangıç çizgisinden hareket eden araçların ilk güçlükleri savrulmadan atlattıklarının ispatıdır. Gelecek öngörüşünün daha da sınır tanımaz olabileceği araştırma kuruluşlarının rakamlarında belirtilmektedir. Saygın bir rapor büyümenin yıllık %13 olacağını ve 2030 yılı tahmininin 48 Trilyon $ düzeyine varacağını varsaymaktadır.
3-Teknoljinin sadece kutulardan oluşmadığı, bütünsel biçiminin sürekli yenilendiği bir dönemden geçmekteyiz. Öyleyse ucu kapalı kısa vadede sorunlara ilaç olacak kurgudan kaçınmalıyız. Karlılığın ve yatırım geri dönüş oranlarının oldukça kırılgan olduğu bir ortamda belirsizliklerin tanımlandığı mimari yapıları tasarlamalıyız. Böylece ilerleme kaydetmek daha yalın olacak ve mali zorluğa sürükleniş engellenecektir.
Geleceği, görüş mesafesi azalmış sis ve bulut içinde bir kıvamda asla düşünmemeliyiz. Zaman yitirmek, günlük meselelerin içinde boğulmak, ileri gözetleyici rolünden kısmen de olsa vazgeçmek veya tamamen boş vermek, geri dönüşü olmayan bir yola sapmak ya da pisten çıkmak olarak işimizin yok olması anlamına gelecektir. Öyleyse gelin ufukta beliren e-ticaret teknoloji örgüsünün izini sürmeye çalışalım. Doğrusu ya bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altıda ıslanacağız, belki sele kapılacağız ya da sağlam bir şemsiye açarak yolumuza devam edeceğiz.
1-Üretici Yapay Zekâ: Düpedüz yarışta arka sıralara düşmemek için, kullanıcıların bağlantılarını kaybetmeden tutunacakları yeni dallar uzatmaktır. Örneğin sıfır tıklama ile e-ticaret sağlayıcıyla tüketicinin sohbet ederek ihtiyacının seçimine karar vermesi gibi. Böylece basit ve daha hızlı arama ve araştırma sayesinde sadakat farklı bir boyuta taşınacaktır. Yani kullandıkça sisteme alışma, alışkanlığa dönüşecektir. Aklımıza takılan sorulara değinecek olursak. Nasıl bir platform hangi görüşlerini tüketici ile buluşturacaktır? nasıl öğrenecektir? Böyle bir gelişmenin ürün sağlayıcılar temelinde inanılmaz bir değişim etkisi olacaktır. Daha şimdiden dalga dalga yaygınlaşacak girişim birçok firmanın yok olması anlamı taşımaktadır. Burulmakta olan şimdiki sistem daha yeni hayat bulmaya başlarken bir anda geleneksel olarak konumlanacaktır.
2-Kişiselleştirilmiş Tanıtım: Tüketicilerin hedefe yönelik reklam alanında görüşleri ve duyguları olumlu olmaktadır. Ancak ülkemizde mobil cihazlarımızda artık haber okuyamaz duruma düştüğümüz de bir geçektir. Reklamları sınırlamanın imkânı olmadığı gibi başlığı ile örtüşmeyen oltalara takılmamız çok sıklıkla yaşanmaktadır. Amacı sadece bilgi üretmek ve iletmek olan düzenli ve yakınmadığımız kaynaklara yönelmemiz kaçınılmazdır.
3-İkinci El: Yapay zekânın yardımsever yaklaşımı sayesinde güvenilirliği kanıtlamış direkt iletişim dolayısıyla C2C pazarının önlenemez tırmanışına tanıklık edeceğiz.
4-Yavaş Yaşam: Günümüzün durmak bilmeyen koşuşturması, insanların sürekli baskı altında mücadelesi, çalışma ölçülerinin ötesine geçmektedir. İş ve dinlence dengesini kuran alıcılar şimdi daha sağlıklı, çevreye duyarlı, uzun dönem güvenilir ürünlere yönelecektir. Sürekli satın almaya teşvik yerini bütçeleri daha dengeli kullanmaya ve harcamaya dolayısıyla daha sakin bir yaşama yöneliş çağrısı toplumda egemen olacaktır.
F1 benzetmesine layık, e-ticaret yarışı, çarpan etkisiyle yükselerek hararetli tartışmaya ve gelişmeye doğru uzanacaktır. Bir sonraki sert kıvrımda hızını en iyi ayarlayan pilot lider olarak yarışa devam ederken diğerleri geriden takibe mecbur kalacaktır. En nazik konu ise lideri geçmeye niyetli hızını aşırı yükselten pilotun aynı kıvrımı alamayarak “spin” kendi etrafında dönerek yarışı terk etmesi olacaktır. Ayrıca diğer araçlara da dokunarak hasar vermesi olasılığını da unutmamak gerekir. Kim bilir hangi kuruluş güzergâhı üzerinde yol alırken diğerleri patikalara sapmak zorunda kalacaklar.
Başınızın döndüğünü hisseder gibiyim, değinilecek o kadar ayrıntı var ki. Kıvamında bırakalım, bir kavşak ayrımında bulunduğumuz gerçeğinden hareketle, doğru seçimi yapmanın sezgilerinize inanmak olduğunu vurgulayarak bitirelim.
Sağlıcakla kalın.
İcrayı San’at Eyle