08 January 2025

2025 "Doğal v Yapay" Zeka - Hangisi Kazanacak

Geçtiğimiz yılın bir kovalamaca olduğunu sanırım artık kavramış durumdayız. Çekişmenin veya bir başka değişle karşılaşmanın iki tarafının doğal ve yapay zekâ olduğunda toplumlar hemfikir.

Ufukta, hedefi görebilmenin ve bizi nelerin beklediğini tahmin edebilmenin, ne kadar uzağa baktığımızla doğru orantılı olduğu da kaçınılmaz bir gerçek. Kaldı ki kovalamacanın belirgin biçimde hızını artırarak devam ediyor olmasının sonuçlarının yaşamımızı nasıl şekillendireceği henüz yeterince araştırılmıyor.

Akıllara takılan belirsizlikler ve kuşkular şimdilik geçiştirilmekle yetiniliyor. Açıkçası nasıl oluyor da bütün insanlık gelecekte kendisinden çok daha üstün bir varlık tasarlamak için varını yokunu ortaya koyuyor. Haksız rekabette yapay zekâ hemen hemen her şeyi öğrenmeyi öğrenirken, doğal zekâ hedefe kavuşmak için zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bilim insanlarının gelişmesini sürdüren teknoloji ürünlerinin olgunlaşma aşamasına geçişini çoktan planladılar. Aynı atılganlık ülkelerin gençleri için öngördükleri öğrenim bütçeleri ile sizce örtüşüyor mu?

Öte yandan teknoloji geliştirme çabasıyla, tırmanılan yamacın eğiminin aynı kalması mümkün mü? Neredeyse üssel olarak hiperbolik bir eğri üzerinde devam ediyor yeni buluşlar ve keşifler. Esasen her atılan adımla birlikte daha uzun bir mesafe katledilmekle kalınmıyor aynı zamanda merdivenin bir üst basamağına da sıçramış olunuyor. Gerçek ortamın eşzamanlı iletişim kabiliyeti sağlayacak sanal ortama göçü açıklığa kavuştukça, yüzleşeceğimiz yeni yapının mimarisi belirginleşmeye başlıyor. İnsanlar, makineler, doğa, nesneler internet bağlantılı doğuşunun adı konmuştur. Sahip çıkacağımız, güçlendireceğimiz yetilerimizin ağırlığı ince yeteneklerimiz olarak nitelendirilmektedir.

Şimdiye kadar ovalarda, düzlüklerde süregelen azimli mücadele, ışıklı bir kavşağa erişmiş görünüyor. Karşılaştırılan seçenekler ise kısıtlı kalıyor. Aşağı doğru yarıştan koparak tüketici konumuna düşüş mü? Yoksa yukarı doğru tepelere yükselişle sürecin ilk sıralarına ilerleyiş mi? Birinci seçenek oldukça kolay, vitesi boşa atıp biçimli yolu takip etmek. Zaten külfetsiz ve zahmetsiz olan bu kıvrıma ardışık yönelişlerin olduğu bir bakışta gözlemlenecektir. Asıl güçlük, ikinci seçimi değerlendirmek ve eğri, büğrü bilinmezliği yönelmeye karar vermekte, oluşacaktır. Zirveye ancak bir avuç hazırlıklarını tamamlamış dağcıların erişeceği gerçeğini de kabullenmek doğru olacaktır.

Elbette alışkanlıkları çarçabuk, bir çırpıda değiştirmeyi hayal etmek başlangıç için yeterli olabilir. Ancak özlem duyulan sonuca ulaşmak için kavramları, kuralları tespit ederek ardından doğru haritalama yapılarak, yola çıkmakla mümkün olacaktır. Yani strateji kurgusunun biraz da uçarı olarak tasarlanması gizemli yolculuğun tutkuyla tamamlanmasını saylayabilecektir.

Sizler farkındasınızdır, dağcılar önce kendilerine saygıyla güvenmek sonrada birbirlerine halatlarla bağlanarak takımlarının sağlıkları için tutarlı hareket etmektedirler. Birisinin yanlış bir adımda ayağının kaymasına, arkadaşları anında müdahale ederek yeniden tırmanışa geçişi sağlayacaklardır. Giysileri, donanımları doğa koşullarına uygun özenle seçilmiştir. Mutlaka şaşırtıcı, çarpıcı olaylarla karşılaşacakları bilinciyle yola çıkarlar. Rahatlamak nedir? tercihleri hiçbir zaman olmamıştır. Masa başında, serüven öncesinde planlarını itina ile resmetmişlerdir.

Sahada uygulama cesaretle icra edilecek ve neticede dikkatle zirveye varılacaktır. Yorgunluk hissetmeden hayranlıkla seyredeceklerdir önlerinde uzanan manzaranın güzelliğini. Soğuk havanın da etkisiyle sabit konumda duran bayrağı izlerken sevinç ve gururla anı yaşayacaklardır. Doruklara hevesle erişmenin övüncü hiçbir zaman belleklerden silinmeyecektir. Aslında dağcılar sezgilerine güvenmekte ve görevlerinin hiçbir şekilde tamamlanmadığının farkındadırlar.

Doğal zekâ coşkuyla koşarak yarıştan geri kalmamıştır ve bir sınavdan daha başarıyla geçmiştir. Lakin çekilen cefanın neticesinde, gevşemenin kesinlikle çağdaş bir davranış olmadığı da bir hakikattir. Yerlerinde duramayan dağcılarımız sağduyu ile bir sonraki daha yüksek bir tepeyi gözlemlemeye başlamışlardır bile. Çünkü ayrım noktasında belki tedirginlikle verdikleri karar, eksik olmayan umutları ile birleşince kolları sıvamış ve soluk soluğa önlerinde ki kıvrımlı eğimi başarı ile aşmışlardır.

Doğal zekâ için 2025 yılının dağcılık yetenekleri kazanarak tamamlanacağı kuşkusuz. Öğrenmeyi geçiştirmeden gayretle yapay zekânın kabiliyetini izlemek her zaman her yerde uygulamadan yararlanmak doğru dokunuşlar olacaktır.

Değer yargılarının etkilendiği güncel gelişmeleri umursamak ve kaynaklarımızın dağılımına yeniden öncelik tanımlamak gerekliliktir. Hız ve çeviklik bitiş çizgisine yaklaşmamızın araçları olacaktır.

Dolayısıyla saygıyı, erdemi, barışı, sevgiyi, sezgiyi, paylaşımı, çeşitliliği, kapsayıcılığı zihnimizden eksik etmeyeceğimiz 2025 Dağcılık Yılında da “İcrayı San’at Eyle”

Yeni yılınız kutlu olsun. Esen Kalın.