12 February 2025

Yeni Ekonomi - İCTMedia

Küresel ticari manzarayı, bir resmin eksiksiz renkleri olarak, hayal edebiliriz. Resim yakından incelendiğinde ise bütünselliğini yitirdiği ve görüntünün kümelere ayrıldığı göze çarpacaktır. Aslında parçaların koşullarının tutkuyla bir kez daha tanımlanması başlatılmıştır. Tablo bulanıklaşmıştır, ayrıntılar ve sınırlar ince bir çizgi ile değil kalın gri renkli bantlar olarak belirmeye başlanmıştır.

Yeni ekonomi bilgiye dayalı olarak bilginin üretimi, dağıtımı ve ticareti sayesinde ekonominin büyümesinin temelini oluşturmaktadır. Şimdi resim, kütüphane raflarında dizili, konuları, dilleri, ayrı, farklı kültürleri yansıtan, kitaplar benzeri bir yapının ortaya çıkması gibidir. Belirsizliğin artarak devam edecek beklentisi de yaygın şekilde tartışılmaktadır. Ayrıca kütüphane adacıklarının karşılıklı birliklerine olan mesafelerinin de genişlediği fark edilmektedir. Kütüphane benzetimine devam edecek olursak. Bilim ve Teknoloji yığınlarının çerçevelerinin bir bulmaca gibi karıştığı, gerçeği su yüzüne çıkmaktadır.

Gelişmiş ülkelerin hizmet ağırlıklı yapılanmasının, yeni ekonomi öncelikleri içinde sayılması kaçınılmazdır. Yürütülen çalışmalar hizmet sektöründe sağlanan istihdamın tarım ve sanayi toplam rakamından daha yüksek olduğunu işaret etmektedir.

Dolayısıyla bir köşede daha korumacı ve bölgesel yaklaşım, diğer köşede ise alışkanlıkları değişime zorlayan sayısal dönüşüm. Hal böyle olunca kendisini acımasız bir ring içinde sıkışmış bulan çalışanların soluk soluğa sağa, sola koşuşturma yerine sakin kalıp düşünmeye ihtiyacı olacaktır. Mesele insanların bilgi ve becerilerin yani beşeri sermayelerinin ekonomik değeri olan bir varlığa dönüşmesidir.

Küresel teknoloji eğilimlerine, yapay zekâ, bilgiyi işleme ve derleme, robotik otomasyon, enerji üretimi, depolama, kripto paralar olarak öncelik verilebilir ve tanımlanabilir. Yeni ekonomi özünde kavramların yeniden tasarımını öngörmektedir. Sonuç olarak oldukça kısa bir zaman dilimi süresinde iş yapış tarzı bambaşka bir sürece ilerleyecektir. Beklenti 2030 yılına erişildiğinde mevcut yetilerin yarısının geçerliliğini yitireceğidir. Sanal ve gerçek ortamlar birbirlerine karışacak ve bağlantılı kalabilme bir meziyet olarak yükselecektir. Bu nedenle yeni ekonomiye evrim hasreti yadırganmamalıdır. Lakin başarıya ulaşmanın önündeki en ciddi çekince insan kaynaklarının yetişmesinde aranmaktadır. Özlenen neticeye erişim, geçiştirmeden değişimi kucaklayarak ve gayretle takip ederek başarılacaktır. Özellikle vurgulamak isterim, aman canım sende ne olacak zaten her şey yolunda anlayışı aşağıya gidişin başlangıcıdır.

En üst düzeyden başlayarak yeni beceriler kazanmak için kollar sıvanmalı ve yenilikleri öğrenmeye cesaretle başlanmalıdır. Bilgilenmek, bir yarış pistinde mücadele eden sürücüler gibi düşülmelidir ve geri kalınmamalıdır. Öğrenme bulaşıcıdır. Teknoloji kendini alamayan, baş döndürücü bir hızla pazara akışkanlığını sürdürmektedir. Genellikle öğrenme gündeme gelince peşinden de bir varsayım takip etmektedir. Dolayısıyla kural ve kuramları öncelikle teknolojiyi özümsemekte aramaktayız. Hâlbuki bilim insanları, öğrenmenin sosyal bilimlerde ve yararın teknoloji ile sanatın karışımda aranması gerekliliğinde hem fikirdir. İnsana, özellikle ince yeteneklere yatırım seçkin uzmanların yeni ekonominin sürücüleri niteliği kazanmaları için elzemdir. Meraklı bakış, kurcalamaya izin, icat çıkarmaya teşvik imrenilecek davranış biçimleridir.

Geniş coğrafi alanları ve farklı sektörleri ziyaret etmiş bir yönetici olarak kaygı ve ürküntünün bilinci içindeyim. Duyduğum deyimler arasında “Pişmiş Aşa Su Katma” veya İngilizce “Business as Usual” kaynamakta olan tencerenin ateşini sürdürmenin dengesini ifade ettiğini anımsıyorum. Haklılıklarından şüphe yok. Öte yandan belki ateşi biraz kısarak elde edilecek verimlilik, gelenekselliği terk ediş için yeterince kaynak tahsisini tetikleyebilir ve atılıma zemin hazırlayabilir. Sürdürülebilir uyumun, merdivenin bir sonraki basamağına sıçramak olmadığı bilinci ile pürüzsüz ve sürtünmesiz bir serüven benimsenmelidir.

Sağduyu ve hoşgörüyle geliştirilecek, özgünlüğün barındırdığı çeşitlilikten bahsetmeye devam edelim. Yeni ekonominin gelişmesini, yaşanmakta olan küresel insan hareketliliğinin, farklılıklarını sezinlemek ve anlayışla karşılayarak, verimli etkinliğe dönüştürmek olarak da anlamlandırmalıyız. Kimsenin dışarda kalmadığı, herkesin fikir ve anlayışına uyumlu görev dağılımının yapıldığı kapsayıcı bir ortamın sağlanması elbette beraberinde bambaşka bir mutluluk kaynağı oluşturacaktır. Aklımızda hiçbir zaman çıkarmayacağımız çağdaş disiplin “Mutlu çalışan mutlu müşteri” birlikteliğidir. İş yerinde doğan kıvılcım aynı zamanda bireysel olarak yaşamımızda yerini alacaktır.

Böylece arka sıralarda yer almak yerine, işleri büyüterek, pazarda tutunmaya devam edebilmenin olanağı yaratılabilir. Rastgele değil, nasıl büyümek istediğimize bağlı olarak atılacak doğru adımların araştırılması ve planlanması ustalıkla yerine getirilmelidir. Yeni ekonomik koşulların zamanı büktüğünü hatırlayarak vakit kaybetmeden taze amacın ve hedeflerin belirlenmesini fazlasıyla umursamalıyız. Farklı kültürler ve ekonomiler birbirleri ile etkileşime imkân sağlayarak yeni iş birliklerinin doğmasını sağlayacaktır. Zaman, artık hepimizin, bir dünya vatandaşı olduğumuzun bilinilirliğini, kavrama zamanıdır.

Bir sonraki engellenemez, küresel ticari devamsızlığın veya kırılımın ne zaman ve nasıl oluşacağını öngörmek oldukça zordur. Bu sebeple ekonomiyi ve toplumları derinden sarsacak küresel riskleri tahmin etmek ve tedbirleri tasarlamak zaruri bir planlamadır. Dayanıklılığı test edebilmek, benzersiz senaryolar ile hazırlıklı olmak olupbittiye teslim olmamak bir yükümlülüktür ve kaçınılmazdır.

Asla çaresizlik içinde kalmadan ve yollar çatallaşmadan, düzgün geniş kapsamlı önlemler paketi tasarlamak, güvence olacaktır.

Sürecin tadını çıkarmak ve keyif almayı da ihmal etmeden yeni ekonomi, yeni öyküler gaye ve niyetiyle başarı peşinden koşmak dileklerimle.

Esen kalın.

İcrayı San’at Eyle